57. hükümet Başbakan Yardımcısı Enerji ve Tabi Kaynaklar eski Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer, yıllardan bu yana Ramazan ayında gerçekleştirilen ve bir dönem Anavatan Partisi çatısı altında görev yapmış isimlerin bir araya geldiği “İftar Yemeğine” katıldı. Her yıl başka bir ilçe başkanının davet ettiği ve her yıl başka bir ilçede gerçekleştirilen iftar yemeğinin bu yılkı ev sahibi ANAP Eski İlçe Başkanlarından Alaattin Tuncay’dı. Toplantıya ANAP’ın eski belediye başkanları, ilçe başkanları, teşkilat üyeleri ile birlikte Eski Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan ve davetli olarak da Geyikli’ nin yeni seçilen Belediye Başkanı Mevlüt Oruçoğlu da katıldı. Duaların ardından hep birlikte yenilen iftar yemeği sonrasında Ersümer Türkiye ve Çanakkale gündemini değerlendirdi. Türkiye’deki işsizlik oranı, çiftçinin üretememesi, Doların durdurulamayan yükselişinin yanı sıra İstanbul Seçimleri gibi önemli noktalara da parmak basan Ersümer “2002 yılında Türkiye’nin içinde bulunduğu ortam gerçekten krizi kabul edip, çareleri birlikte arayıp sonuç almaktı. Burada krizin var olup olmadığı tartışılıyor. Ekonomi dünyası, bu seçimler bitsin hükümetimiz ekonomik problemlere yoğunlaşsın diye beklerken İstanbul seçimi nedeniyle 23 Haziran’a kadar bu iş tekrar ertelendi. İş tekrar vatandaşa düştü. İnanıyorum ki, vatandaş bu siyasi krizi de ekonomik krizi de 23 Haziran’a İstanbul’da çözecek ve hükümetimiz yolumuza devam edecek. İhtiyati tedbirler alarak Türkiye’yi bu badireden kurtaracak” diye konuştu. İste Ersümer’in konuşmasından satır başları.
İŞSİZLİK EN BÜYÜK SORUN
“Ekonomiye baktığımızda ne görmemiz lazım. Bana göre en büyük problem işsizlik. Şuanda Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 15 ve bunun önemli bir bölümü de genç işsiz. Evladınızı yetiştiriyor, okutuyorsunuz, evlenecek, yuva kuracak, bir iş sahibi yapmaya çalışıyorsunuz ama işi yok. Anne babasından genç bir delikanlının veya kızın harçlık alarak hayatını sürdürmek zorunda kalması kadar zor bir şey var mı? İşsizlikle ilgili de bir dönem pansumanlar yapılıyor. Herkes iki kişi alsın diye… Ne özel sektör bunu uyguluyor ne de uygun davranılıyor. Siz üretmeden, ürettiğinizi ihraç etmeden istihdam problemini çözemezsiniz. Türkiye’de üretim çökmüş vaziyette… Perakende satışlar yok denecek kadar az. Basının yüzde 95’i iktidarın kontrolünde olduğu tespit edilmiş. Bu çelişkiler zaten sıkıntı yarattırıyor. Zaten vatandaşların adalete ulaşmasında, insan haklarına ulaşmasında, özgürlüklerin yaşanabilmesi noktasında sıkıntılar var. Bunlar da Türkiye’nin dış dünyanın değerlendirmesinde maalesef bizler için hiç de iç açıcı olmuyor.”
ÇİFÇİ, ESNAF VE VATANDAŞ BORÇ İÇİNDE
Hükümetimizin çiftçiye bakış açısı, ithal edilen ürünlere verilen paralar, bizlere verilse biz çoktan bu çifti çubuğu ayağa kaldırılsa diye yüksek sesle bağırıyorlar. Çiftçinin şu şartlarda memnun olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Emeklinin yaşadığı sıkıntıyı zaten biliyoruz. Asgari ücret açlık sınırında, işçimiz ciddi sıkıntıda… Kapanan dükkan sayısına bakarsanız esnafımız can çekişiyor. O duruma geldi maalesef. Hepimiz kredi kartı borçlusuyuz. 2002’den beri gelen hane halkı borcu yüzde 182 artmış. Herkes kredilerini, kredi kartlarını takla attırarak yaşam mücadelesi sürdürmek zorunda kalıyor.”
AK PARTİ BU VATANDAŞIN SEÇİM UYARISINI DİKKATE ALMALIDIR
"1989 senesinde yapılan seçimde iktidar partisi olarak ANAP oyları 21,75’e düştü hatırlatan O seçimden sonra parti de iflah olmadı. Anavatan Partisi’nin siyasi hayatta maalesef varlığının sona ermesinin sebebi o mahalli seçimlerdir. Kötü bir kehanette bulunduğumu sanmayın. Bu seçimde kimi ensemize vurdu diyor, kimi kulağımızı çekti diyor ama vatandaşın ciddi bir uyarısı olduğunu hükümetimizin kabul edeceğini düşünüyorum. O dönem bizim önümüzde süre yoktu. Bu hükümetimizin önünde 4,5 yıllık süre var. Allah razı olsun Kılıçdaroğlu gibi bir muhalefet lideri var. Diyor ki; sevgili hükümet 4,5 yıl süre var biz de size destek olalım, Türkiye’yi bu krizden çıkartalım. Bu da büyük bir şanstır. AKP’nin bu seçimde düştükleri oy ümitsizliğe düşmelerine neden olacak bir oy değil.”